FOSİLLER

Fosil milyonlarca yıl önce jeolojik zamanların çeşitli dönemlerinde birbirinden farklı ortamlarda yaşamış canlıların öldükten sonra geçirdileri fosilleşme süreci sonrasında bulundukları ortamın çökelleri içindeki taşlaşmış kalıntılarıdır.

Fosil kelimesi Alman doktor ve maden mühendisi Georgius Agricola'nın 1546 da yayınladığı de Natura Fossilium adlı eserinde topraktan çıkarılan nesne anlamında ilk defa kullanılmıştır.

Canlıların öldükten sonra fosilleşinceye/taşlaşıncaya kadar geçen süreç fosilleşmedir.

Bunun için canlının ölümünden sonra olduğunca çabuk bulunduğu ortamın içine gömülmesi ve dış etkenlerden süratle korunması ile zaman faktörü, fosil olabilmenin diğer bir deyişle fosilleşmenin önemli koşullarıdır.

Fosilleşme ortamları: bataklık, buz, çam reçinesi, asfalt ile deniz ve göller gibi sulu ortamlar bu olayın en iyi gerçekleştiği yerlerdir. Ölen her canlı fosilleşir diye bir doğa kuralı yoktur. Fosil olma bir şans olduğu gibi, onu bulmak da bilgiye ve şansa bağlıdır.

Karakteristik fosil  Kitlesel biyolojik yokoluşlar ya da yaşamlarının son noktasına gelip de Dünya hayatından tüm soyları ile çekilen canlıların diğer bir deyişle artık yaşamayanların kalıntılarıdır. Diğerlerine göre bilimsel değerleri çok fazladır. Canlının yaşamı ne kadar kısa olursa fosilinin değeride o kadar fazla olur. Örneğin Trilobit denilen eklem bacaklıların Birinci zamanın (Paleozoik) başlangıcı Kambriyen'de denizlerin sığ kesimlerinde kısa süre ile yaşamış bir çok türü vardır. Dinozorlar 65 milyon yıl önce yok olmuşlardır. Bu nedenle bu fosiller artık karakteristik fosillerdir.

Fosiller sadece çökel kayaların içinde bulunur ve içinde bulunduğu kayanın oluşum ortamı ve yaşını belirlememize yardım eder. Magmatik ve Metamorfik kayalarında fosil bulunmaz.

Omurgasız hayvan fosilleri tek hücreliler PROTİATA (Protozoa) ve çok hücreliler METAZOA olmak üzere iki gruba ayrılırlar.

Tek hücreliler: Vücutları bir veya birkaç basit hücreden yapılmış olan en ilkel canlılardır. Bunlar çoğunlukla gözle görülemez mikroskopla incelenebilirler. Hayvansal kökeli olan tek hücrelilerin en önemlileri; Diyatomeler, Dinoflagellatlar, Foraminiferler ve Radiolaria'lardır. Bunların arasında Foraminifera en önemli gruptur.

 Çok hücreliler: Mollusca/Yumuşakçalar: Kambriyen'den (540my.) beri yaşayan metazoanlar çok hücrelilerin en geniş grubudur. Yanal simetri gösteren vücutları yumuşak halkasız/segmentsiz olup kalkerli bir kabuk ile örtülüdür. denizlerde, göllerde, bataklıklarda, nehirlerde pek azı da karada yaşar. Bu büyük grubun içinde Bivalvia (iki kabuklu), Gastropoda (karından bacaklılar) ve Cephalopoda (kafadan bacaklılar) bulunur. Örneğin; Mytilus (midye), Ostrea (istiridye) Bivalvia'nın, Octopus (ahtapot), Sepia (mürekkep balığı) Cephalopoda'nın, Helix (kara salyangozu) ise Gastropoda'nın bugün yaşayan temsilcileridir.

 Örnekler

  

ANA SAYFA